Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bravo Bana! Üçüncü Kazamı Yaptım!

   Sabahın köründe kalkmış işe gidiyorum arabamda LPG bitmek üzere.Henüz yolun birinci kilometresinde teklieen motor ile LPG'nin bittiğini anladım , arabayı benzine alarak yoluma devam ettim. Benzinle gitmek daha pahalı olsada yapacak birşey yoktu geç kalamazdım. Yeni keşfetmiş olduğum güzergahla birlikte iki dakika kazanmanın verdiği keyifi hiçbirşeyin bozamayacağını düşünüyordum.    07:59 da girmiştim içeriye fakat bir türlü kartımı okutamıyordum.Sorun insan kaynaklarındaki arkadaş gelince anlaşıldı. Cüzdanımı sert tutsun diye cüzdanımdan çıkarmamış olduğum eski firmanın kartını okumaya çalışan cihaz hep aynı sesi çıkartıyordu... Zorrtt!!!    Yoğun bir iş temposunun ardında saat 17:15 olmuş , zil çalmış , yavaştan toparlanır pozisyona gelmiştim. Arabaya doğru yürüdüm.Bindim ,çalıştırdım.Boşalan depoyu doldurmam gerekiyordu , LPG istasyonuna gittim biraz LPG aldıktan sonra yoluma devam ettim.Sıradaki durağım badi salonuydu. Gidemedim!     Serdivan tarafından çark caddesine doğr

Siyah Bere.

                  Sporumu yaptım duşumu aldım ama saçlarım uzun olduğu için hala ıslaktı.Mart ayındada olmamıza rağmen atalarımızı utandırmayacak cinstaen bir soğuk vardı havada. Üşüyordum.     Ne yapıp ne etmeli , başımı soğuktan korumalıydım yoksa hasta olacaktım. Telefonumun şarjının bitik olması ise cabası. Kimseye ulaşamıyor , kimseden yardım isteyemiyordum. Aklıma ilk gelen avrupa yakasına gitmek oldu. İllaki arkadaşlarım oradadır , hemde telefonumu şarj etme imkanı bulacaktım. İçeriye girdiği zaman beş tane yavşak bir masaya oturmuş ellibir oynuyolar ama benim baktığım tek yer başlarıydı. Dost başa düşman ayağa misali.Yanlızca başımı sıcak tutmaktı amacım ama herkesin aynı amacı taşıdığını nerden bilebilirdim. Kankalarımdan yüz bulamayınca ikinci planım olan LCW seçeneğini denemek aklıma geldi. Bir koşu gittim. Kapıdan içeri girdim... Evet sıcaktı burası. Alt kata indimemle mantar olmam bir oldu. Siyah bere yoktu çünkü. LCW işte ne anlar satıştan pazarlamadan , başka ma

Ölüm çok yakın!

   İnsanlar acaba ölürken ne düşünürler? Hayatları bir film şeridi gibi mi geçer yoksa hayatlarında hiç yaşamadıkları bir deneyimi yaşarken aptal mı olurlar? Azrail görünür mü ? Gelip sana " seni almaya geldim , buraya kadarmış" der mi acaba? Yoksa beyaz bir ışık mı gözükür?.   Ölüm çok garip birşey olsa gerek. Bazılarına göre bir son bazılarına göre ise yeni bir başlangıçtır. Sonsuz bir hayata giden yaşanması gereken bir tecrübedir ve her insan tadacaktır ölümü.    Peki ben bütün bunları neden yazıyorum? Çünkü biraz önce ölümün ne kadar yakın olabileceğini yaşadım. Henüz 26 yaşındayım, sağlıklıyım ve bana sorsanız daha çok yaşayacak şeyim varmış gibi geliyor. Her insan gibi bende ölümü yakıştıramıyorum kendime.    Evin kapısına doğru yürürken elimi cebime attım. Anahtarımı çıkartıp dış kapıyı açmalıydım her zaman ki gibi. Ağzımda sakız geveleyip duruyorum bir o yana bir bu yana. O sırada Anahtar , el , çene , beyin dörtgeninde bir anlaşmazlık olacak ki  beynim nefe

Asosyalizm

   Bazen hayattan biraz kendini çekip uzaklaşmak ister her insan. Kendiyle yüzleşmek, aynaya bakıp belkide kendine kızmak , hatta  kızmanın dozunu kaçırıp küfretmek bile ister. Fakat bu durumu kendine hayat tarzı olarak seçmiş insanlar var günümüzde.     Peki nedir asosyallik? Kelime anlamıyla sosyal olmayan anlamına gelir. Kalabalık ortamlarda bulunmayan , bu tip ortamlardan nefret eden , kimsenin olmadığı sakin yerleri seven kişiler asosyal olarak gösterilmektedir. Bunu yaşam felsefesi haline getirmek , asosyalliği savunmak ise asosyalizm olarak tanımlanabilir.     Halbuki atalarımız ne güzel söylemiş bir elin nesi var iki elin sesi var diye. Yanlız başına bir köşeye çekilip oturmaktan , kendini iş ve ev arasındaki güzergaha tıkamaktan insanlar nasıl zevk alabiliyor. Minik kuş... Hadi durma sende çık yukarıya sosyalleş biraz , yakışmıyor sana!     Aslında daha yazılacak çok şey var ama şimdilik bu konuyla alakalı sadece bu kadar yazmak diğerlerini yutmak geldi içimden. Ne zaman sin