Ye , iç , yat... Bu sıralar hayat görüşüm sadece bundan oluşuyor. Yaklaşık üç ay önce ayağımı burktuktan sonra kendimi yaptığım tek spor olan halı sahadan uzaklaştırmak zorunda kalmıştım.Yeri gelmişken ayağımı burkmamın bana verdiği derstende bahsedeyim..
Çok iyi bir futbolcu olduğum söylenemez.. Hatta iğrenç top oynadığımda arkadaşlar arasında söylenen sözlerdendir ama kendimi çok geliştirmiştim. Uzaktan vurduğum şutların kaleyi bulması artık beni bile şaşırtır olmuştu. Maç öncesi arkadaşlarımızla sohbetimiz sırasında çok ciddi bir şekilde "Olum! ben bu maç kaleye geçmem... Forvette ne yapıyorsunuz ki. Defans işi daha zor. Alper... Sen defansta oyna.. Ben forvet oynayacağım" tarzında sözler sarfederken bizimkiler bana çok kızmıştı. Maç başladı beşinci dakikasında hiç bir pozisyon yokken ayağımı burkmamla geri kalan 55 dakikayı kalede geçirmem bir olmuştu..Sonra öğrendim ki hayatta hiç bir zaman büyük konuşmayacaksın!.
Bu gün yunus'un telefonunu açtığımda halı saha maçı için iki kişinin eksik olduğunu adam bulmamı istediğini söyledi.. Bende zaten gaza gelmiş bir şekilde hemen ayarlamaları yapıp Alper'le beraber maça gittik..
3 ay aranın vermiş olduğu hamlıkla sadece 10 dakika koşabilen ben şu anda yatağa yatmış uyumak üzereyim..Spor yapmak çok güzel birşey.. Çok rahat uyuyacağımı biliyorum. Hele ki 3-4 gündür kesilen uykuma anlam veremezken...
Bu arada maçı merak etmeyin.. Tabiki biz yendik... Bu yazını şarkısı ise... İşte Burada El Barrio - No Vale La Pena..
Yorumlar
Yorum Gönder